Mikroplastik kirliliğinin yalnızca çevre değil, insan sağlığı açısından da ciddi bir risk oluşturabileceğini sık sık tekrarlıyoruz. Bundan yola çıkarak sizinle yakın bir zaman önce yapılmış bir bilimsel çalışmanın sonuçlarını paylaşmak istiyorum.
/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Amerikan Kalp Derneği dergisinde yayınlanmış bu çalışma ABD kıyı bölgelerinde deniz suyundaki mikroplastik yoğunluğu ile Tip 2 diyabet, koroner arter hastalığı ve felç gibi kalp-damar ve metabolik hastalıkların sıklığını karşılaştırıyor. En yoğun mikroplastik bulunan kıyılardaki bölgelerde, diğer bölgelere kıyasla, tip 2 diyabet yüzde 18, koroner arter hastalığı yüzde 7, felç yüzde 9 oranında daha fazla görülmüş.
/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Mikro ve nanoplastikler kardiyovasküler hastalıkların gelişimi için ortaya çıkan bir risk faktörü olmasına rağmen, deniz mikroplastik seviyelerinin popülasyon düzeyinde kardiyometabolik hastalık yüküyle ilişkisi henüz keşfedilmemişti.
/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
152 kıyı şeridi ilçesini kapsayan bu geniş çalışmada da gösterildiği gibi plastik kirlilik yalnızca balıklara değil, kalbimize bile dokunuyor. Çapı 5 milimetreden küçük olan bu polimer cisimcikler doğada yok olmayarak denize, okyanusa bulaştıysa deniz canlılarının midesine, vücuduna giriyor. Biz de o balıkları, midye, ahtapot ve diğer deniz canlılarını yediğimizde bu zararlı maddeleri de vücudumuza alıyoruz.
/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Denizde yüzerken yuttuğumuz su da buna dahil tabii. Zamanla bu kirlilikle ekosistem de çöküyor. Çoğu deniz canlılarını kaybediyoruz.
Haber Kaynak : CNNTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”